Hematoloji Nedir?
Hematoloji, kan hastalıklarının yanı
sıra dalak ve kemik iliği gibi kan yapıcı organların hastalıkları ile de
ilgilenen bilim dalıdır. Dahiliye bölümünün yan dalı olan hematoloji, temel
olarak hastalıkları iyi huylu (kanser olmayan) ve kötü huylu olmak üzere iki
grupta inceler. İyi huylu hastalıklara kansızlık, kemik iliği
yetersizlikleri, orak hücreli anemi, Akdeniz anemisi (talasemi), multiple myeloma,
kanama ve pıhtılaşma bozuklukları, trombositopeni ve lenf nodüllerinde şişme
gibi rahatsızlıklar örnek gösterilebilir. Kötü huylu hastalıklar ise kan
kanserleri veya lösemiler olarak sıralanabilir. Hematoloji, pek çok tıp
alanında olduğu gibi multidisipliner bir yaklaşım gerektiren bir branştır.
Medikal ve radyasyon onkolojisi gibi bölümlerle sıkı bir iş birliği gerektiren
kan hastalıkları hastalarına, diyetisyen eşliğinde uygun beslenme programı
yapılması ve psikolojik açıdan destek sağlanması da son derece
önemlidir. Kemik iliği nakli, hematolojik hastalıkların tedavisinde son
derece önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden tedavi görülen hastanede tam
donanımlı ünitelerin ve deneyimli bir ekibin olması önem arz eder.
Yaygın Olarak Görülen Hematolojik Hastalıklar
Nelerdir?
Hematoloji bölümü hekimlerinin yaygın
olarak karşılaştığı hastalıklar anemi, Akdeniz anemisi olarak bilinen talasemi
ve lösemidir. Bu hastalıkların semptomları, tanı ve tedavi yöntemleri ise şu
şekildedir:
·
Anemi: Halk arasında
kansızlık olarak da bilinen anemi, kırmızı kan
hücrelerinin içinde bulunan ve oksijenin taşınmasını sağlayan hemoglobin
molekülü sayısında azalmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Aneminin pek çok farklı
sebebi bulunsa da en yaygın nedeni, demir eksikliğidir. Hemoglobin üretiminde
olmazsa olmazlar arasında yer alan demir mineralinin tüketilen gıdalardan
yeterince alınmaması, bilinen ya da bilinmeyen kanamalar, kan düzeyinde demir
seviyesinin düşmesine yol açar. Demir mineralinin eksikliği, kansızlığa ya da
farklı bir deyişle anemiye yol açar. Aneminin başlıca belirtileri çabuk
yorulma, hâlsizlik ve ten renginde solukluktur. İyi beslenmeyen bebeklerde,
genç kadınlarda ve ergenlik çağındaki kişilerde sıklıkla görülen aneminin
tedavisi, anemiye yol açan etkenin ortadan kaldırılmasıyla yapılır.
·
Talasemi: Akdeniz
anemisi olarak da bilinen talasemi, oksijen taşıyan hemoglobin molekülü
üretiminin doğuştan bozuk olmasından kaynaklanır. Alfa ve beta talasemi olarak
iki alt türü bulunur. Genetik geçişli bir hastalık olan Akdeniz anemisi,
özellikle Akdeniz bölgesinde sıklıkla görülür. Beta talasemide anne ve babadan
geçen globin geni normalse çocuk normal doğar. Genlerden biri değişmişse çocuk,
taşıyıcı olur. Ancak her iki gen de değişmiş ise çocuk, talasemi hastası olarak
dünyaya gelir. Taşıyıcı hastalarda hafif şiddette kansızlık görülür. Ancak
şiddetli vakalarda düzenli olarak kan nakli yaptırılması gerekir. Çabuk
yorulma, soluk cilt rengi, bacaklarda yara ve deride renk koyulaşması, gecikmiş
büyüme, koyu idrar ve yüz kemiklerinde şekil bozukluğu gibi belirtilerle
karakterize olan Akdeniz anemisinin tedavisi, hastalığın türüne göre farklılık
gösterir.
·
Lösemi: Kan kanseri
ya da ilik kanseri olarak da bilinen lösemi, kemik iliğinde bulunan ve kan
yapımından sorumlu hücrelerin kanserleşmesi sonucunda oluşur. Kabaca, akut ve
kronik olarak iki farklı türü bulunan löseminin aslında pek çok türü bulunur.
Lösemide kanserleşen hücreler sağlıklı bir şekilde kan üretemez. Kanserli
hücrelerin istilacı yapılarından dolayı bu hücreler, sağlıklı kan üreten
hücrelere de yer bırakmaz. Akut lösemi tedavi edilmediğinde hafta ya da ay
bazında ölümle sonuçlanan çok ciddi bir rahatsızlıktır. Ancak kemoterapi
ilaçlarıyla ya da ilik nakli olarak bilinen kök hücre nakli ile tedavi
edilebilir. Kronik lösemi hastaları ise bazı durumlarda tedavi görmeksizin on
yıllar boyunca yaşayabilir. Ancak kronik lösemi hastalarının ilaçla iyileşmesi
çok daha zordur. Genellikle yaşam kalitesinin artırılması için düzenlenen
tedavi yöntemleri, aynı zamanda kişinin yaşam süresinin uzamasında da
etkilidir. Kronik lösemilerin bazı türleri kök hücre nakliyle
iyileştirilebilir.
Hematolojik Hastalıkların Belirtileri
Nelerdir?
Her bir hastalık kendine has semptomlar
ile karakterize olsa da genel olarak kan hastalıklarının belirtileri şu şekilde
sıralanabilir:
·
Fiziksel aktivite
sırasında çabuk yorulma
·
Genel hâlsizlik ve
yorgunluk hali
·
Sık enfeksiyon
geçirme
·
Hafif travmalarda
dahi kanama
·
Kanamanın uzun süre
durmaması, pıhtılaşma güçlüğü
·
Dengelenmeyen ateş
·
Boyun, koltuk altı
veya kasıklarda beze varlığı
·
Bacağın tamamında
ya da diz altında aniden gelişen ağrılı ödem.
Kan Hastalıkları Nasıl Teşhis Edilir?
Hematolojik hastalıkların teşhisi
için öncelikle ayrıntılı anamnez ve fizik muayene yapılması gerekir. Bulgular
ışığında hekimin gerekli gördüğü laboratuvar testleri ve radyolojik
görüntülemeler yapılır. Laboratuvar testleri genellikle kan hücreleri ve
hemoglobin miktarının ölçümü için tam kan sayımı, hemoglobin alt tiplerinin
analizi, periferik yayma olarak tanımlanan kanın mikroskop altında incelenmesi,
kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi, B12 vitamini, demir ve folik asit
düzeylerinin incelenmesi, pıhtılaşmanın tetkiki, kan hücrelerinin işlevsel
olarak değerlendirilmesi ve immün sistem hücrelerinin ürettiği proteinlerin
tetkiki gibi yöntem ve analizlerden oluşur.
Sağlıklı bir yaşam için düzenli
olarak sağlık taramalarınızı yaptırmayı unutmayın.