background
insan derisi dış evrenle sürekli olarak temas halinde bulunduğu için hastalıkların oluşması tehdidine açık bir organdır. Günlük hayatta çevresel faktörler, alerjenler, kimyasal bazı maddeler ve benzeri uyarıcılara sürekli olarak maruz kalınmasından ötürü dermatolojik hastalıklarla karşılaşırız. Deride meydana gelebilecek hastalıklar kimi zaman estetik ve kozmetik problemlere, kimi zaman ise günlük işlevlerin yerine getirilmesinde bazı zorluklara yol açabilirler. Bu sebeple dermatolojik hastalıklar fark edilir edilmez tedavisi için harekete geçilmelidir. Cilt hastalıkların teşhis ve tedavisiyle ilgilenen Dermatoloji biriminde 6 yıllık Tıp Fakültesi eğitiminin ardından 4 yıl süre ile bu alanda uzmanlık eğitimi almış hekimler ilgilenir. Kayseri Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi, uzman hekimleriyle hastalarına evrensel kalitede bir cilt sağlığı hizmeti sunar.
Dermatoloji Biriminde Hangi Hastalıklar Tedavi Edilir?
Dermatoloji Birimi, bütün cilt hastalıklarının tanısı ve tedavisi yönünde hizmet verir. Sedef hastalığı olarak da bilinen Psoriasis, mantar hastalıkları, egzamalar, ergenlik sivilceleri, akne gibi hastalıkları tedavi eden birimde aynı zamanda cinsel yolla bulaşan frengi, bel soğukluğu benzeri zührevi hastalıkların da tedavisi gerçekleştirilmektedir. Bunun dışında doğum lekeleri, deri kanserleri, kurdeşen, ilaç alerjileri ve saç dökülmesi gibi sorunlar da Dermatolojinin uzmanlık alanına girer. Ağız içi hastalıklar, aft, Behçet Hastalığı, dil mantarı, tırnak batması, deride meydana gelen yağlanma ve kepeklenme, siğil, et beni, molluskum gibi rahatsızlıklardan şikâyetçi hastalarımızı da dermatoloji birimimiz sayesinde sağlığına kavuşturuyoruz.

Ağız Yaraları Tedavisi
Ağız yaralarında doğru bir teşhis koyabilmek için hekimlerimiz öncelikle detaylı bir fiziksel muayene gerçekleştirirler ve yarayı incelerler. Gerekirse ağızdan kültür alınarak laboratuvarda incelenebilir. Ya da bir takım kan testlerine ihtiyaç duyulabilir. Ağız yarasının altında daha ciddi bir hastalık varsa bu tespit edilir ve erken tanı sayesinde bu hastalığa karşı önlem alınabilir. Aynı şekilde hekimlerin Behçet hastalığına dair bir şüphesi varsa Behçet testi yapılır, gereken hallerde biyopsi de uygulanır. Ağız yaraları; bakteriyel, viral ya da mantar enfeksiyonu gibi bir sebepten kaynaklanıyorsa hekim enfeksiyonu tedavi edebilmek için ilaç reçete edebilir.

Ağız yaralarına karşı topikal tedaviler; antimikrobiyal ajanlar, kortikosteroidler, topikalantienflamatuar ajanları içerir.

Eğer ağız kanseri şüphesi varsa ilk olarak hastadan biyopsi alınır. Ağız kanseri teşhisi konulduğu andan itibaren cerrahi prosedür veya kemoterapi devreye sokulabilir. Ağız yaralarının tedavisinde son derece başarılı çalışmalar ortaya koyan Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi, sizleri kısa zamanda sağlığınıza kavuşturur.

Alerji ve İmmünoloji
Alerji ve immünoloji, alerjik reaksiyonların teşhis edilmesini, kontrol altına alınıp, planlı şekilde tedavisinin yapılmasını bunun yanı sıra bağışıklık sisteminin yetmezliğine bağlı bazı hastalıkların tedavi planlamalarının gerçekleştirilmesini hedefleyen klinik uygulamaları içerir.

Alerji, normal şartlarda zararsız olan yabancı bir maddeye maruz kalındıktan belli bir süre sonra bağışıklık sisteminin aşırı biçimde yanıt vermesiyle hastalığa yol açan bir çeşit mekanizma olarak tanımlanabilir. Hipersensitivite olarak da adlandırılan bu durum, bazen orta seviyede rahatsızlık verici semptomlardan bazense daha ciddi ve hayatımızı tehdit edecek boyutlarda bazı sistemik reaksiyonlara kadar farklı şekillerde karşımıza çıkabilir.

Semptomların türü ya da şiddetti kişinin alerjene nasıl ve ne düzeyde maruz kaldığıyla olduğu kadar kişinin duyarlılık seviyesiyle de yakından ilişkilidir. Şiddetli sistemik reaksiyon yaşayan kişilerde acil müdahale çoğu zaman yaşamsal derecede önem arz eder. Alerji ve İmmünoloji bu kişiler başta olmak üzere alerjik reaksiyonlardan ötürü yaşam kalitesinde bozulma yaşayan insanların tedavisinin yönetilmesinde aktif rol oynar.

Altın İğne Tedavisi
Altın İğne, fraksiyonel radyo frekans uygulaması olarak da isimlendirilen bir çeşit cilt gençleştirme ve güzelleştirme operasyonudur. Yaşlanma ve çevresel etkenlerden kaynaklanan cilt deformasyonları, kırışıklıklar, lekelenmeler vb. görünümünü azaltmaya, dolayısıyla cildinizi daha parlak, canlı ve genç göstermeye yarayan Altın İğne Tedavisi seanslar halinde uygulanır. Seansların sayısına ancak işlemi uygulayacak olan hekim, kişinin durumuna ve çalışacağı bölgeye bakarak karar verebilir. İstenen görünüme kaç seansın sonunda ulaşılabileceği, cildinizde bulunan deformasyonların miktarına ve seviyesine bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Altın İğne Tedavisi yalnızca yüzde değil vücudunuzun farklı bölgelerinde de güven içerisinde uygulanabilir. Herhangi bir cerrahi girişim gerektirmeyen Altın İğne kişilerin çok zamanını harcamadan arzuladıkları cilt görünümüne ulaşmalarını sağlar.

Yara izleri, kızarıklıklar ve istenmeyen şişlikler ortadan kalkar. Cildin yüzeyi Altın İğne Tedavisi’nden etkilenmezken alt katmanlara yüksek frekanslı enerji gönderilir ve cildin alt tabakalarına kontrollü biçimde hasar verilerek doğal kolajenin uyarılması sağlanır. Bu sayede iyileşme süresi ortadan kalkar ve yara izlerinden, kırışıklıklardan, lekelerden kolaylıkla kurtulabilirsiniz.

Ameliyatsız Cilt Gençleştirme Tedavisi
Son senelerde hava kirliliğinde yaşanan artış, artan nüfustan ötürü doğal beslenmenin zorlaşması ve yaşam tarzımızdaki değişikliklerle birlikte çok sık görülmeye başlayan sağlık sorunlarından biri de cilt kusurlarıdır. Cildin yaşlanması estetik açıdan yarattığı problemler dışında psikolojik problemleri de beraberinde getirir. Ancak ister genetik, ister çevresel isterse fizyolojik etkenlerden kaynaklı bu cilt kusurları ve beraberinde gelen yaşlanma sorunu çözümsüz değildir. Dünyam Hastanesi, gelişen tıbbi teknolojinin sağladığı olanaklarla yenilikçi tedaviler ve cilt gençleştirme metotlarıyla arzuladığınız görünüme sahip olmanızı mümkün kılar. Cilt Gençleştirme yöntemleri çok çeşitli olmakla birlikte bu yöntemlerden hangisinin tercih edilmesi gerektiği hastanın beklentilerine, yaşına, cinsiyetine ve sağlık durumuna göre şekillenmektedir. Cilt gençleştirme tedavileri ancak yaşlanma belirtilerinin arttığı, gözle görülür hale geldiği, kırışıklıkların ve sarkmaların çoğaldığı durumlarda kişi bunlardan rahatsız ise yapılır. Siz de genetik, çevresel ve fiziksel sebeplerden ötürü cildinizin gençliğini yitirmesinden rahatsızsanız bir an önce Dünyam Hastanesi Dermatoloji Biriminin Cilt Gençleştirme Tedavileriyle tanışın. Cildinizin ihtiyaçları ve sizin istekleriniz doğrultusunda en doğru cilt gençleştirme tedavisini uygulayalım ve cildiniz eski canlılığına kavuşsun.

Aşırı Terleme Tedavisi
Aşırı terleme durumlarında öncelikle bu terlemenin altında yatan neden araştırılır ve o nedeni ortadan kaldırmaya yönelik tedavi gerçekleştirilir. Terleme tedavisinde hem cerrahi hem de cerrahi olmayan tedavi yöntemleri mevcuttur. Cerrahi olmayan tedavilerde bölgesel olarak uygulanan ya da ağız yoluyla alınan ilaçlar sayesinde terlemenin azaltılması mümkündür. Botox ve iyontoforez de aşırı terleme konusunda faydalanılan diğer yöntemlerdir. Bu tedavi yönteminde hasta, ellerini içerisinde musluk suyu ve elektrotlar bulunan plastik bir kabın içerisine koyar. Başlangıç aşamasında bu tedavi 2 ila 3 gün süresinde günde en az 10 dakika olmak üzere uygulanır. Tedavi sırasında verilen elektrik enerjisi kademeli olarak yavaş yavaş arttırılır.

Botox uygulaması hem el ve ayak bölgelerindeki terleme hem de koltuk altındaki aşırı terleme sorunları için uygulanabilir. Botox tedavisi öncesinde tedavinin uygulanacağı bölgenin doğru saptanabilmesi için nişasta iyot testi uygulanır. Tedaviden yaklaşık 4 gün ila 2 hafta arasında değişen bir sürede terlemede önemli ölçüde azalma meydana gelir. Bu azalmanın etkisi 4 ila 12 ay arasında değişebilir.

Bilhassa koltuk altında bir türlü geçmeyen terleme durumlarında koltuk altı sinirleri için cerrahi tedavi uygulanabilir veya koltuk altında bulunan ter bezleri cerrahi operasyon sonucunda çıkartılabilir. Artık günümüzde söz konusu cerrahi yöntemler endoskopik olarak da uygulanabilmektedir.

Tedavi edilmesi istenilen bölgede yer alan ter bezlerini yok eden modern cihazlar da günümüzde geliştirilmiş durumdadır. Ancak her ne kadar bu cihazlar başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlasa da his kaybı, ödem, kızarıklık gibi bazı istenmeyen yan etkileri bulunduğu için zorunlu haller dışında kullanılmamaktadır. Siz de aşırı terleme sorunlarından şikâyetçiyseniz bir an önce Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi’ni ziyaret ederek sorunlarınızla vedalaşabilirsiniz.

Atopik Dermatit
Halk arasında bebeklik egzaması olarak da bilinen atopik dermatit özellikle süt çocukluğu evresinde ciltte meydana gelen kuruluk, yanaklar, kol ve bacaklarda egzamatöz deri lezyonları ve kaşıntı şeklinde kendisini göstermektedir. Ek gıdalara geçiş evresinde besinlere karşı gelişen duyarlılıkları atopik dermatit lezyonlarının çoğalmasına yol açabilir. Atopik dermatiti bulunan çocuklar ilerleyen yaşlarda da farklı alerjik reaksiyonların tehdidi altındadır ve bu yüzden muhakkak takip altında tutulmalıdır. Dünyam Hastanesi, çocuklarınızda gelişen Atopik Dermatit rahatsızlıklarının tedavisini gerçekleştirecek uzman hekim kadrosu ve teknik donanıma sahip bir sağlık kuruluşudur.

Son derece komplike bir hastalık olan Atopik Dermatit alerjik astım ve alerjik rinit gibi genetik bir altyapısı bulunan Atopi grubunda yer alan çocuklarda görülür. Yakın aile bireylerinde bu gibi bir genetik altyapı varsa eğer bu durum çevresel faktörlerle de birleşerek Atopik Dermatitin oluşumuna yol açar.

AtopikDermatit’in tedavisi 2 farklı biçimde planlanır. Bunların ilki hastanın şiddetli atak geçirdiği dönemlerde nemlendirici tarzında ilaçlardan faydalanılır. Çünkü bu rahatsızlıkla karşılaşan çocukların cildinde kuruluk meydana gelir. Bu dönemde dermatoloji hekimlerinin verdiği antihistaminik şuruplar ve kortizonlu kremlerle tedavi yoluna gidilir. Şiddetli atak atlatılınca idame tedavi safhasında sürekli olarak vücudu nemli tutması için bu hastalığa özgü nemlendiricilerden faydalanılır.

Behçet Hastalığı
Behçet Hastalığı kan damarlarında iltihaplanma gerçekleştikten sonra vücudun farklı bölgelerinde meydana gelen yara ve ülserler aracılığıyla kendisini gösterir. Semptomları kişiden kişiye değişiklik gösteren ve Otoimmün bir hastalık olarak ifade edilen Behçet Hastalığı esasen bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere saldırması neticesinde ortaya çıkar. Birbirinden bağımsız olarak gelişen farklı semptomlarla Behçet Hastalığı gelişim gösterir.

Hastalık kimi hastalarda sadece deri, ağız ve genital bölgelerde oluşan yaralarla ilerlerken kimi hastalarda damarların iltihaplanması ve sinir sistemine sirayet etmesinden ötürü akciğer, sindirim sitemi ve beyin dahil olmak üzere çeşitli bölgelerde tutulum gerçekleştirebilir.

Toplumda bilinenin aksine kadın ve erkek bireylerde Behçet Hastalığı’nın görülme oranlarında belirgin bir farklılıktan söz edilemez. Lakin hastalığın bazı komplikasyonlarından erkek bireylerin kadınlara kıyasla daha çok etkilendikleri gözlemlenmektedir.

Behçet Hastalığı’nın kesin bir tedavisi yoktur. Ancak semptomları azaltmak, hastalığın daha ciddi tutulumlara yol açmasını engellemek için uygulanan tedaviler vardır. Hastalığın farklı gelişim süreçleri olabilir. Erken dönem tedavide deride, genital bölgede ve ağızda gelişen versiyonlarda kortizon merhemi ve solüsyonlar kullanılır. Fakat şiddetli vakalarda bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar sayesinde hastalığın sağlıklı dokulara zarar vermesi önlenmeye çalışılır. Bunun dışında çeşitli destekleyici tedavilere de yer verilmektedir.

Ben Tedavisi ve Takibi
Bilim dünyasında “Nevus”, “Mol” olarak bilinen, halk arasında ise “Ben” olarak adlandırılan doku esasında derinin tümöral yapısıdır. Son senelerde benlerden kaynaklanan cilt kanseri vakalarında artış görülmektedir. Geç tanı konulduğu taktirde ölümcül sonuçlar doğurabilen cilt kanserlerinde erken teşhisin önemi oldukça fazladır. Vücudumuzda bulunan benlerin Dermatoloji uzmanları tarafından ciddi biçimde takip altında tutulması gerekir. Dünyam Hastanesi Dermatoloji Kliniği’nde benlerin alınması ve takibi Uzman Dermatologlarımız tarafından titizlikle yapılmaktadır. Tehlike arz eden benler çıkartılmadığı taktirde “Malign Melanom” ismi verilen bir deri kanserine dönüşme riski taşımaktadır. Benler için çoğunlukla en uygun tedavi yöntemi cerrahi yöntemlerle çıkartılmasıdır. Bu işlem lokal anestezi altında kolaylıkla gerçekleştirilebilen küçük ölçekli bir müdahaledir. Burada ben etrafından sağlam sınırlarla çıkartılır ve son derece ince dikişler yardımı ile estetik biçimde dikilir. Bu operasyonun neticesinde incecik de olsa bir iz kalacaktır. Bu izin şekli plastik cerrahi metotlarıyla sizin yüz çizgilerinize uygun şekilde planlanır. Cildinizin altı ve yüzeyi ayrı ayrı onarılarak mümkün olan en az seviyede iz kalması sağlanır. Burada önemli olan kısım melanomun erken teşhisinin konulabilmesidir.

Botox
Genellikle kırışıklıklarla mücadele için tercih edilen botox yöntemi, koltukaltı ve avuç içi gibi terleme yüzdesi yüksek olan bölgelere belirli dozlarda uygulanır.

Botox Nedir?
İlerleyen yaşlarda yüz çizgilerimiz belirginleşmeye ve kırışıklıklarımızda artış gözlenmeye başlar. Kısaca botox olarak adlandırdığımız “botulinum toksin” lokal enjeksiyonları ile yüz bölgesinde bulunan kırışıklıkları hafifletmek mümkündür. Göz çevresi, alın, smokerline olarak da isimlendirilen, üst dudakta bulunan derin çizgiler botox sayesinde yumuşatılır. Botox aşırı terlemeye karşı da kullanılmaktadır.

Botox Hangi Bölgelerde Etkili Olur?
Kaşların arasında bulunan çizgiler
Alın Çizgileri
Çene Ucu
Boyun Bölgesindeki Kırışıklıklar
Alt Göz Kapağı
Dudak Kenarları
Cilt Lekeleri
Cilde doğal rengini veren melanosit hücrelerinin normalden fazla üretilmesi veya düzensiz şekilde üretilmesinden ötürü ciltte bazı lekeler meydana gelir. Lekelerin önemli bir çoğunluğu güneş ışınlarına uzun süreler boyunca maruz kalmaktan dolayı gelişse de bazen hormonal ilaçlar, hamilelik süreci, bir takım genetik faktörler ve kimyasal maddeler de melanosit hücre yapısında bozulmalara yol açabilirler.

Güneş ışınlarına yoğun şekilde ve uzun süre maruz kalan göğüs, sırt, el ve yüz kısmında oluşan lekeler cilt kanseri de dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği gibi estetik açıdan yarattığı olumsuz görüntüyle kişiyi psikolojik olarak da kötü etkileyebilir.

Cilt lekesi tedavilerinde uygulanacak metot lekenin oluşma nedenine göre farklılık arz eder. Bunun dışında tedavi aşaması lekenin derinliği ve büyüklüğüne göre de değişiklik gösterebilir. Unutulmamalıdır ki; cilt lekelerine karşı uygulanan tedavi amaçlı işlemler cildimizi olduğundan daha hassas hale getirirler. Bundan ötürü güneş ışınlarının daha az ve cılız olduğu kış aylarında bu operasyonları geçirmek daha doğru olacaktır. İşlem uygulanmış cildinizle hemen yaz aylarında yoğun güneş ışığına maruz kalırsanız bu defa kalıcı hasarlarla yüz yüze gelebilirsiniz.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (Zührevi Hastalıklar)
Enfekte olmuş bir kişiden bir başka kişiye cinsel ilişki esnasında geçen ya da vücut sıvıları yoluyla bulaşan bir takım enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar veya halk arasındaki tabiriyle zührevi hastalıklardır. Bu hastalıklara bazen parazitler, bazen bakteriler çoğu zamansa virüsler sebep olabilir. Özellikle çocuk ve kadın bireyler üzerinde bu tip enfeksiyonlar uzun vadeli ve geri dönüşü olmayan kritik sağlık sorunlarına yol açabilirler. Bu hastalıklardan kaynaklı komplikasyonlar arasında pelvikinflamatuar hastalık (PID), dış gebelik, pelvik kanseri, kısırlık ve enfekte olan annelerden doğan çocuklarda konjenital enfeksiyonlar mevcuttur.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara virüs, bakteriler ya da parazitler neden olabilir. Kadınlarda ve erkeklerde daha çok görülen hastalıklar farklılık gösterebilir.

Virüslerden Kaynaklanan Hastalıklar
GenitalHerpes (HSV)
Herpessimpleks yani HSV virüsünün sebep olduğu genitalherpes çok yaygın biçimde görülen bir hastalıktır ve halk arasında cinsel uçuk olarak adlandırılır. Tip 1 ve tip 2 şeklinde ikiye ayrılan bu hastalıkta tip 1 ağız ve dudak çevresinde kendisini gösterirken tip 2 karşımıza genital bölgede çıkar.

İnsan Papilloma Virüsü (HPV)
Yine sık görülen zührevi hastalıklardan biri olan HPV genital bölgede siğil oluşmasına sebep olur. Ancak her zaman siğillere neden olmayabilir. Hiçbir semptom göstermeden de vücutta uzun süreler kalabilen bu virüsü teşhis etmek kolay olmayabilir. Siğiller çoğunlukla herhangi bir tedavi gerektirmeksizin kendiliğinden yok olsalar da bazı vakalarda tedavi metotlarından faydalanmak gerekir. HPV, tedavi edilmediği hallerde serviks kanseri veya vulva kanserine yol açma riski taşır. Periyodik aralıklarla PAP testi yaptırarak bu hastalığın erken tanısını koyabilir ve riskli durumlarla karşılaşmamak için önlem alabilirsiniz. Kayseri Dünyam Hastanesi Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Teşhis ve Tedavisi’nde donanımlı, tecrübeli ve uzman bir hekim kadrosuna sahiptir.

Hepatit B
Ciddi karaciğer enfeksiyonlarına yol açan hepatit B, kan ürünleriyle, ortak kullanılan iğnelerle bulaşabildiği gibi cinsel yollarla da aktarılabilir. Bunun dışında enfekte olmuş annelerden doğan bebeklerde de görülebilen Hepatit B virüsü ileri safhalarda karaciğer kanseri veya siroz gibi hastalıklara neden olabilir. Hepatit B aşısı bu virüsten korunmanın en basit ve etkili yoludur.

HIV / AIDS
HIV virüsünden kaynaklanan AIDS hastalığı, anne sütünden, kandan ya da meni gibi vücut sıvılarından bulaşır. İnsanın bağışıklık sistemini ciddi biçimde baskılayan bu virüs, bağışıklık görevi üstlenen hücrelerin ölmesine sebep olur. Bu aşamadan sonra basit bir gribal enfeksiyon bile AIDS hastalığına yakalanmış biri için ölümcül hale gelir. Bağışıklık sisteminin vücut için koruyucu işlevlerini yerine getirebilmesi için AIDS hastalarının ömürleri boyunca ilaç tedavisi görmeyi sürdürmeleri gerekir.

Parazitlerden Kaynaklı Hastalıklar
Trikomoniyaz
Cinsel yollardan bulaşan bir parazit yüzünden ortaya çıkan bu hastalık kadın bireylerde vajinite sebebiyet veren trikomoniyaz şeklinde, erkek bireylerde de daha seyrek semptomlarla kendisini gösterir. Hastalığın habercisi sayılan belirtiler ise vajinada meydana gelen yanma, ağrı, kaşıntı, yeşil ya da sarı renkteki akıntılardır.

Bakteri Kaynaklı Hastalıklar
Bel Soğukluğu (Gonore)
Bel Soğukluğu ya da Gonore olarak adlandırılan bu hastalık, Neisseria Gonorrhoeae bakterisinden kaynaklanır ve özellikle rahim ya da serviks gibi bölgelerde hızlıca ilerleyebilir. Korunmasız cinsel ilişki sırasında vajina, anüs, ağız veya penis salgıları aracılığıyla bulaşır. Bunun dışında vajinal doğumlarda bebeklere de bulaşabilir.

Klamidya
Birçok vakada herhangi bir belirti göstermeyen Klamidya, erken teşhis edilebilirse antibiyotikler sayesinde kolaylıkla tedavi edilebilir. Ancak bulaşma riski son derece yüksektir. Doğum esnasında anneden bebeğe bulaşma riski fazlasıyla yüksektir ve tedavi edilmezse kadınlarda kısırlığa kadar yol açan sağlık sorunları yaratabilir.

Frengi (Sifiliz)
Treponema Pallidum bakterisinin sebep olduğu sifiliz veya frengi olarak adlandırılan bu hastalık, zamanında tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilir. Erken tanı konulduğu zaman antibiyotikler yardımıyla tedavi edilmesi mümkündür. Bu hastalık insan vücudunun pek çok bölgesini etkileyebilir. Sadece cinsel ilişki sırasında değil ağız yoluyla da bulaşabilen Frengi doğum anında anneden bebeğe geçme riski taşıyan hastalıklar arasındadır. Bunun haricinde Frengi nedeniyle oluşan yaralar cinsel ilişki sırasında HIV virüsünün de bulaşmasını kolaylaştıran bir zemin oluşturur.

Deri Hastalıkları
Deri insan bedenini örten en büyük organdır. Deri, vücut ısısını ayarlayan, gaz alışverişi yaparak solunuma, terleyerek boşaltıma yardımcı olan son derece işlevsel bir organdır. Deri insan vücudunu dış etkilerden korur. Bunların haricinde deri bağışıklık süreçleriyle yakından ilgilidir ve metabolik fonksiyonlara da sahiptir. Üst deri (Eğidermis), Alt deri (Dermis), Deri Altı (Subkutis) olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Deri hastalıklarını ise şu şekilde sıralamak mümkündür:

Ergenlik Sivilcesi (Akne Vulgaris)
Saç Dökülmesi-Kellik (Alopesi)
Atopik Egzama (Atopik Dermatit)
Cüzzam (Lepra)
Liken (Liken Planus)
Kurdeşen (Urtiker)
PitriazisRosea
Vitligo
Uçuk (HerpesSimpleks)
Behçet Hastalığı
Deri Kanserleri Tedavisi
En sık görülen kanser türleri arasında yer alan deri kanserlerinden korunmak için en önemli faktörlerden biri zararlı güneş ışınlarından korunmak, uzun süreler boyunca güneş ışınlarına maruz kalmamaktır. Deri kanseri riskini arttıran etmenlerin arasında tekrarlayan tıbbi ve endüstriyel x ışınlarına uzun süre maruz kalma, kömür katranı ya da arsenik içeren maddelere mesleki sebeplerden dolayı maruz kalma, ailede cilt kanseri genetik altyapısının bulunması, yanık ya da yara izi bırakarak iyileşen cilt hastalıkları vardır. Açık tenli bireyler daha yüksek bir risk grubu teşkil ederler. Deri kanserlerinde en önemli adım erken tanıdır. Derinizi düzenli periyotlarla muayene ettirmenizde büyük yarar vardır. Eğer benlerinizde büyüme, iyileşmeyen yaralar veya renk değişikliği gözlemliyorsanız bir an evvel uzman bir dermatoloğa başvurmanız gerekir. Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi, deri kanserleriyle mücadelede sizlerin hizmetinizde.

Dermaroller Uygulamaları
Dermaroller; kökeni Uzakdoğu coğrafyasına kadar uzanan geleneksel cilt bakım tedavilerinde kullanılan bir çeşit ekipmandır. Tekerlek şeklindeki bu basit makineye 0,2 ve 1 milimetreye kadar varan minik iğnelerin yerleştirildiği tekerleklere dermaroller denir. Cilt bakım kremlerinin ve yağların deri altına kolay nüfuz etmesini sağlarlar.

Cildimiz zaman içerisinde çevresel etkilerle (yanlış beslenme, makyaj vb.) eski sağlığını kaybeder. Çoğunlukla kollajen sentezi ve diğer cilt bakım kremi ürünlerinin deri altına nüfuzu için kullanılan dermaroller esasında sizin de evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz bir araçtır.

Cildinizin mikro yaralar sayesinde kendisini hızla onarmasına yardımcı olan Dermaroller son dönemde oldukça popülerleşen bir cilt bakım işlemidir. Dünyam Hastanesi Dermaroller uygulayarak cildinizin kendisini onarmasına yardımcı olur.

Egzama Tedavisi
Egzama hastalarının cevabını en çok merak ettiği soruların başında Egzama’nın “nasıl” tedavi edildiği gelir. Egzamanın oluşmasına sebep olan alerjen madde, stres gibi net bir sorun varsa öncelikle bunların ortadan kaldırılması hedeflenir. Egzama hastalarında semptomatik tedavi uygulanır. Çeşitli kremler ve ilaçlarla kaşıntı, kabarcıklar, kızarıklık gibi semptomların azaltılmasını hedefleyen tedaviler uygulanır ve bu sayede hastanın yaşam kalitesi arttırılırken aynı zamanda enfeksiyonlarında önüne geçilmiş olur.

Cildimizin kuruyup çatlamasına önlem almak için cilt nemlendirici krem ya da losyonlardan faydalanılabilir. Cildin yüzeyindeki kızarıklık ve kaşıntılara karşı steroid içeren kremlerden faydalanılabilir. Çatlaktan kaynaklı enfeksiyonlarda antibiyotik, kaşıntı için ise antihistaminik kullanılarak hastanın tedavisi gerçekleştirilir.

Epidermal Kistlerin Çıkarılması
Epidermal kistler, cilt ya da yüzeysel cilt aldı dokuda bulunan epidermal hücrelerin çoğalmasıyla birlikte oluşan, içerisi keratin yıkıntısı ile dolu kistik tümörlere verilen isimdir. Çoğunlukla baş ve boyun kısmı olmak üzere insan vücudunun herhangi bir bölgesinde görülebilen Epidermal Kistler, asemptomatik ve sadece kozmetik sorunlara neden olur.

Epidermal kistler travma sonrası oluşabileceği gibi spontan biçimde de oluşabilir ve hemen her yaş grubunda karşımıza çıkabilir. Genellikle iyi huylu olan bu oluşumlar nadiren kötü huylu olabilir ve enfekte olarak akıntılı yaralar oluşmasına sebebiyet verebilirler.

Bu kistler cerrahi işlemle ve lokal anestezi altında çıkartılır. Kimi zaman uzman doktor kistin içeriğini boşaltıp iyileşmeye bırakabilir. Kişinin durumuna özgü en uygun tedaviye uzman hekimler karar vermelidir:

Güneş Lekelerinin Tedavisi
Güneş lekelerin tedavisi için piyasada satılan çok sayıdaki ürünün yanı sıra güzellik merkezlerinin ve dermatoloji hekimlerinin uyguladıkları yöntemler de vardır. Peeling sistemi güneş lekelerinin tedavi edilmesi sürecinde son derece etkilidir. Derinin üst tabakasını soyma işlemi olan peeling, özellikle açık ten rengine sahip kişilerde ve deri tipi I-III olan kişilerde gerektiğinde yüzeysel, gerektiğinde orta derinlikte bazen de derin kimyasal peelingler şeklinde uygulanabilir.

Derin peelingler çoğunlukla istenmeyen yan etkilerinden ötürü tercih edilmemektedir. Peeling amacıyla fenol, beta hidroksi asitler, salisilik asit, TCA, alfa hidroksi asitler, kojik asit ve diğer bazı kimyasal soyucular bazen tek başlarına, gerekirse de kombine olarak kullanılırlar.

Eğer leke yüzeysel tabakalarda bulunuyorsa tedavi işlemi oldukça kolaydır. Çillerin tedavisi ise görece olarak daha zordur. Zira bu bireyler çil ve leke oluşumuna yatkın bir tene sahiptir. Yani tedaviyi takip eden süreçte koruyuculardan faydalanılmaz ise yeniden çil ve leke oluşumu ihtimali yüksektir. Tedavinin ne kadar süreceği ve ne oranda başarıya ulaşacağı lekenin derinliğine, cildin tipine ve lekenin yerleşimine bağlı olarak değişkenlikler gösterir. Kimyasal peelingin haricinde fiziksel peeling diye tabir edilen mikrodermabrazyon, dermabrazyon, kriyoterapi gibi bazı mekanik uygulamalar da güneş lekesi tedavisinde kullanılan diğer yöntemlerdir.

Unutmamak gerekir ki peeling uygulanmasının ardından kişide hafif soyulma, kabuklanma ya da kızarma gibi etkiler görülebilir ve peeling uygulanan deri daha hassas hale gelir. Bundan ötürü peeling işleminin ardından bazı ilaçlardan ve bazı kozmetik ürünlerden sakınmak gerekebilir. Peeling yaptıran bireyler geri kalan hayatlarında güneşten koruyucu ürünler kullanmayı sürdürmelidir. Son yıllarda leke tedavileri için lazer uygulamalarından yararlanmak da giderek yaygınlaşmıştır. Sizin için en uygun tedavi yönteminin hangisi olduğuna derinizin yapısını ve ihtiyaçlarını analiz eden uzman dermatologların karar vermesi gerekir.

İp İle Yüz Germe Tedavisi
Zaman içerisinde yerçekiminin de etkisiyle insan yüzünde oluşan sarkmaları önlemek veya oluşmuş sarkmaları tedavi etmek için uygulanan ip askılama yöntemi son derece güvenli bir işlemdir. İster kalıcı iplerle isterse de eriyebilen iplerle yapılabilen bu tedavide eriyebilen ipler 6 ay ile 2 yıl arasında dayanabilirken, kalıcı ipler daha uzun süreli etki gösterirler. Yanaklarda ve çene kenarlarında meydana gelen sarkmalar, boyun bölgesindeki yelelenme diye tabir edilen sarkmalar, ağız bölgesi kenarında görülen derin katlantılar ip askılama yöntemi sayesinde rahatlıkla yok edilebilir. 30 dakikada tamamlanan bu işlem lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Ancak işlemin basit ve kısa süreli olması sizi ihmalkârlığa sürüklememeli. Olası enfeksiyonları önlemek için cerrahi seviyede sterilizasyonun sağlanması bu yüzden de uzman bir dermatoloji kliniğinde gerçekleştirilmesi gerekir.

Kaşıntı Tedavisi
Kaşıntı veya diğer bir deyişle pruritus; vücudun bir bölgesinde ya da vücut genelinde kaşınma dürtüsünün meydana gelmesi ve bundan duyulan rahatsızlık olarak ifade edilebilir. Cilt dokusunda tahriş ya da yabancı maddeler tarafından uyarılma sonucu ortaya çıkan kaşıntı bazı durumlarda dahili hastalıkların habercisi de olabilir.

Kaşıntı Tedavisinde Neler Yapılır?
Kaşıntının tümüyle yok edilmesi, öncelikle altında yatan gerçek sebebin doğru analiz edilmesine ve tedavinin doğru şekilde planlanmasına bağlıdır. Bu yüzden kaşıntı şikâyetiyle gelen hasta Dünyam Hastanesi Uzman Hekimleri tarafından ayrıntılı fiziki muayene ve tetkiklere tabi tutulur ve kaşıntının altında yatan sebep tespit edilerek en uygun tedavi planlanır.

Kaşıntı Tedavisinde uygulanan yöntemler şu şekildedir:

Kontakt dermatit ya da alerji gibi kaşıntı dürtüsünü tetikleyici bir dış etkenin olduğu vakalarda öncelikle bu etkenle cildin teması kesilir.
Enfeksiyon durumlarında ya da karaciğer, böbrek benzeri iç organlardaki rahatsızlıklarda kaşıntı, hastalığa yönelik bir tedavi neticesinde giderilir.
Kaşıntıya yol açan iltihaplanmalar için antihistaminik merhemler ya da ağız yoluyla alınan tablet ilaçlarla tedavi yoluna gidilir.
Şiddetli durumlarda kortizon içeren kremler veya ağız yoluyla alınan ilaçlardan yararlanılır.
Cildin kurumasının önüne geçmek için nemlendirilmesi de kaşıntıyı gidermek için başvurulan bir yöntemdir.
Uzun süreli ve inatçı kaşıntılarda kaşımayı sürdürmek cilt bütünlüğümüzü bozar ve rahatsızlığın daha ileri seviyelere taşınmasına yol açar. Kaşınan bölgelerimizi kaşımaktan mümkün olduğunca sakınmamız gerekir.

Kendi Kendine Ben Muayenesi
Melanom adı verilen kötü huylu bu tümörler sıklıkla normal görünen deri üzerinde yeni bir oluşum olarak kendisini göstermektedir. Nadiren de olsa öncesinde de var olan bir ben’in üzerinde gelişim gösterebilir. Çok nadiren deri renginde olabilen bu tümör genellikle benleri andıran leke veya benek şeklinde belirti gösterir.

Erken tanı konulduğunda tedavi edilebilen melanom teşhis ve tedavide geç kalındığı taktirde kanserin hızlı bir biçimde yayılmasına ve sonucunda da ölümlere sebep olabilir.

Periyodik aralıklarla insanların kendi kendini muayene etmesi ve deri üzerinde yeni çıkan, şüphe arz eden oluşumları tespit ederek dermatoloji kliniğine başvurmaları gerekir. Tüm hastalıklar gibi melanomun tedavisinde de en önemli unsur erken tanı konulmasıdır.

Deri kanserinin erken teşhis edilebilmesi için bireyler 3 ayda bir ya da 6 ayda bir kendi kendisini muayene etmelidir. Şüpheli bir oluşum tespit ettiği anda da geç kalmadan uzman bir dermatolog hekime başvurması gerekir.

Kılcal Damar Tedavisi
Cildimizin yüzeyine yakın olan geniş damarlara kılcal damar adı veririz. Bu damarlar cilt üzerinde görünür haldedirler. Kılcal damarlara insan bedeninin her yerinde rastlamak mümkündür ancak genellikle yüzde ve bacaklarda belirgin şekilde kendisini göstermektedir. Yüzümüzde oluşan kılcal damar çatlamaları sadece damarlı görüntü problemi yaratmaz aynı zamanda da kızarıklıklara da neden olur.

Bacaklarda meydana gelen kılcal damarlar ise çoğunlukla ayakta durulmasını gerektiren mesleklerde çalışan bireylerde ve deformasyonlara bağlı olarak meydana gelir.

Çevresel faktörlerin de zaman zaman sebep olabildiği kılcal damarlar, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı, kortizon kremleri, iç hastalıklar, uzun süre güneşe maruz kalma ya da hormon tedavisi gibi etmenlerden kaynaklanabilir.

Kılcal Damar Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kılcal damar tedavisine başlamadan evvel varis olup olmadıklarından emin olunması gerekir. Sağlık açısından risk taşıyan faktörler bulunmadığı taktirde tedaviye geçilir. Skleroterapi ve radyofrekans gibi yöntemlerden faydalanılan kılcal damar tedavisinde son yıllarda lazer yöntemi de giderek yaygınlaştı. Diğerlerine göre ağrı hissi son derece düşük olan lazer tedavisi, bu özelliğinden ötürü popülerliğini arttırmıştır. Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi Kılcal Damar Tedavisi’nde en çağdaş tedavi metotlarını ve ekipmanlarını kullanır.

Kriyoterapi İle Tedavi
Eski Mısırlılar ve Antik Yunan’da Hipokrat’tan bu yana uygulanan ve hastalıklı bölgelerin dondurularak tedavi edilmesi yönteminin modern tıpa kadar geçerliliğini korumuş bir uzantısıdır.

Kriyoterapi, uygulanan bölgede bulunan hastalıklı dokuları yok etmek için kullanılmaktadır. Dondurma işleminde soğuğun etkisiyle hücrenin içinde ve dışında bulunan saf su, buz kristallerine dönüşür ve hastalıklı hücrenin ölmesi sağlanır.

Lazer Epilasyon Tedavisi
Lazer ışınları tıbbi ve estetik olarak çok alanda etkin bir şekilde kullanılmaktadır. İstenmeyen tüylenme kozmetik bir sorun olduğu kadar psikososyal de bir sorun olarak insanları rahatsız etmektedir. Yaklaşık çeyrek asırdır epilasyonda kullanılan lazer yöntemi vücudun tümüne uygulanabilir. Lazer Epilasyon uygulanacak bölgedeki tüylerin hem miktarının hem de sertliğinin doğru analiz edilebilmesi için tedavi öncesinde 15 gün süreyle tüylere dokunulmamış olması gerekir. İşlemin tamamlanacağı süre cilt ve tüylerin yapısal özelliklerine, rengine ve işlem uygulanacak bölgenin genişliğine göre değişkenlik arz eder. Kıl kökünü yok etmeyi amaçlayan lazer epilasyonda koyu renkli tüyleri yok etmek açık renklere kıyasla çok daha kolaydır.

Mezoterapi
Akupunktur benzeri ve cerrahi olmayan bir iğne ile gerçekleştirilen bir tedavi yöntemi olan Mezoterapide sorunlu bölgede cildin orta katmanına kadar ilaçlı solüsyon verilerek tedavi gerçekleştirilir. Solüsyonun içeriği her vakada ve tedavi edilecek alana göre değişkenlik gösterir. Yani kişiye özel olarak uygulanması gereken bir yöntemdir. 18 yaşını doldurmuş her birey güven içinde mezoterapiden faydalanabilir. Fakat hamilelik sürecinde bulunan ya da emzirme dönemini tamamlamamış kadınlar, kanser ya da diyabet hastalığı bulunan kişiler bu tedaviden ne yazık ki yararlanamazlar. Adet sancıları, cilt ve saç sorunları, migren, damar hastalıkları, spor yaralanmaları ve romatizmal hastalıklarda mezoterapiden faydalanılır. Günümüzde kozmetik amaçlı olarak iğnesiz mezoterapi teknikleri de geliştirilmiş ve başarıyla uygulanabilir haldedir. Siz de Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi’nin mezoterapi hizmetiyle tanışabilirsiniz.

Peeling Tedavisi (Kimyasal Deri Soyma)
Peeling ölü hücrelerin cildimizin yüzeyinden uzaklaştırılması yöntemiyle yapılan bir çeşit cilt temizleme işlemine verilen isimdir. Kimyasal peeling cildimize kimyasal bir solüsyonun uygulanması ile gerçekleştirilir ve cildi soymakla kalmayıp derinlemesine bir temizlik yapmış olur.

Doğal peeling maske yöntemi ile uygulanırken fiziksel peeling, fırça benzeri aşındırıcı bir cisimden faydalanılarak uygulanır. Cildi ölü hücrelerden temizlemek için lazer peeling de kullanılan metotlar arasındadır. Taze ve sağlıklı bir cilt için düzenli periyotlarla peeling işlemi yaptırmak, cildinizin arzu ettiğiniz görünüme kavuşmasını sağlayacaktır.

Plexr Leke Tedavisi
Plazma enerjisi ile çalışan bu yöntem özellikle estetik cerrahiden uzak durmak isteyenler için akne, iz, leke tedavilerinde ve göz çevresinin yenilenmesinde kullanılır. Cildin sorunlu dış yüzeyinin buharlaşmasını sağlayarak yeni doku oluşmasına zemin hazırlamayı amaçlayan bu tedavide göz kapaklarındaki sarkmalar dahil olmak üzere pek çok sorun kolaylıkla çözülebilir. Güvenli ve ameliyatsız bir tedavi olduğu için, göz kapaklarından, et benlerinden, aknelerden ve çatlaklardan kurtulmak isteyen pek çok insan Plexr Leke Tedavisini tercih ediyor.

PRP Tedavisi
Hastanın vücudundan alınan az bir miktar kanın özel bir işlem sonucunda plazmasının ayrıştırılması ve sonrasında vücuda yeniden enjekte edilmesi işlemine PRP tedavisi diyoruz. PRP tedavisi kişinin kendi kanı aracılığı ile vücudundaki bazı hastalıkları iyileştirmeyi ve ciltte önemli ölçüde bir gençleştirme sağlamayı hedefler. PRP tedavisi sayesinde genetik ve çevresel etmenlerden ötürü yavaşlayan hücre yenilenmesinin önüne geçilir. Saç dökülmesinde de olumlu sonuç veren PRP tedavisi her geçen gün daha çok insanın tercihi haline geliyor.

Saç Dökülmesi
Saç dökülmesinde ilk olarak dökülmenin şiddeti ve dökülme tipi tespit edilir ve altında yatan neden analiz edilir. Ardından kişiye özgü bir tedavi planlaması gerçekleştirilir. Saç ve tüyler keratin dediğimiz bir proteinden meydana gelir ve saçlar yılda ortalama 15 cm kadar uzar.

Yetişkin bir bireyde ortalama 100 bin ile 150 bin arasında saç bulunur. Bu saç tellerinden günlük olarak 100 tanesine kadar kaybetmek esasında normaldir. Ancak kişi bu dökülmelerden rahatsız olan bireyler için son yıllarda tedavi imkânları son derece gelişmiştir. Size en uygun tedavi planlaması için geç kalmadan Dünyam Hastanesi Dermatoloji Birimi’ne gelin ve arzu ettiğiniz saçlara kavuşun.

Sedef Hastalığı Tedavisi
Birden fazla tedavi yöntemi bulunan Sedef Hastalığı’nda yöntemlerden bazıları yeni cilt hücrelerinin büyüme hızını yavaşlatırken bazıları da kaşıntıyı gidererek kuru cildi rahatlatma prensibini benimser. Hekim döküntünün büyüklüğüne, bireyin yaşına, hastalığın türüne, kişinin sağlık durumuna ve döküntünün meydana geldiği yere bakarak kişiye özel bir tedavi planlaması gerçekleştirir.

Siğil Tedavisi
Siğillerin tedavisinde lezyonların yaygınlığı ve süresi, hastanın sağlık durumu, yaşı, tedavi isteği, bağışıklık durumu gibi faktörler belirleyicidir. Bazı hastalarda tedavi son derece kısa sürerken kimi vakalarda uzun süreli ve tekrarlayan tedavilerden faydalanmak gerekebilir.

Kriyoterapi (Sıvı Nitrojen): Siğil tedavisinde en sık ve yaygın biçimde kullanılan yöntemlerin başında gelen Kriyoterapi, siğilin -196 derece sıvı nitrojen ile dondurulmasını sağlar. Bu işlemin belki de tek dezavantajı uzun süreli ağrı hissidir. Bunun dışında Elektrokoterizasyon, cerrahi işlemler, kimyasal ajanlar da siğil tedavisinde faydalanılan diğer metotlardır. En düşük riskli HPV tipleri aslında HPV-6 ve HPV- 11’dir. HPV virüsünün genital displaziye sebebiyet veren HPV-16 ve HPV-18 versiyonlarıdır. Bu risklere karşı kondom kullanmak HPV enfeksiyonundan önemli ölçüde koruma sağlamaktadır.

Sivilce İzi Tedavisi
Akneler insanları psikolojik olarak da olumsuz etkileyen cilt rahatsızlıklarından birisidir. Ergenlik dönemine özgü bir deri hastalığı sanılsa da her yaş grubunda görülebilen sivilceler, cildimizi terk ettikten sonra bile iz bırakırlar. Ciltte çöküklük veya kabarıklık biçiminde rastlanan bu izler uzman dermatolog hekimler tarafından kolaylıkla tedavi edilebilir.

PRP
Spot TCA Yöntemi
Peeling
Mezoterapi
Dermaroller
Fraksiyonel CO2 Lazer Tedavisi
Dolgu Enjeksiyonu
Kooljenaz ve hyaluronidaz enjeksiyonları gibi tedavi yöntemleri arasından size ve cildinize en uygun olanı Dermatoloji hekimlerince saptanır ve başarı ile uygulanır.

Tırnak Batması Tedavisi
Enfekte olmayan tırnak batması rahatsızlıkları evde tedavi edilebilir bir sorun olsa da ayak tırnağı cildi deler ise ya da herhangi bir enfeksiyon belirtisi gösterirse muhakkak tıbbi yardım alınması gerekir. Sıcaklık, şişme, kızarma ya da irin gibi enfeksiyon belirtileri gördüğünüz taktirde geç kalmadan bir dermatoloji kliniğine başvurmanızda fayda vardır.

Tırnak batmasına karşı uygulanan farklı cerrahi tedavi metotları vardır. Mesela kısmi tırnak çıkartma işlemi sadece kişinin cildine saplanan tırnak parçasını çıkartmayı hedefler ve istatistiksel olarak tırnak batmalarını önlemek adına bu yöntem yüzde 98 oranında başarı sağlar. Tırnak batma rahatsızlığından muzdarip iseniz Kayseri Dünyam Hastanesi sizleri kısa sürede en doğru tedavi yöntemiyle acılarınızdan kurtaracak ve özlediğiniz sağlığınıza kavuşturacaktır. En sık görülen tırnak rahatsızlıklarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Tırnak Kanamaları
Tırnak Batması
Tırnakta meydana gelen Bakteriyel Enfeksiyonlar
Tırnakta Mantar Enfeksiyonları
Sedef Hastalığı Kaynaklı Tırnak Değişimleri
Tırnakta Tümör ve Siğiller
Tırnak Yeme Alışkanlıkları
Tırnak Mantarı Tedavisi
Tırnak mantarı rahatsızlığı ölümcül düzeyde risk taşıyan bir hastalık değildir ve çoğunlukla ağrısız bir gelişim süreci izler. Bu da hastaların uzun süreler boyunca doktora gitmeyi ertelemesine neden olur. Ancak bu durumlarda enfeksiyon yayılır ve birden fazla tırnağa sirayet eder. Hal böyle olunca hastayı uzun ve zorlu bir tedavi süreci bekler.

Enfeksiyon sonucunda tırnak dokusu üzerinde deformasyon ve bazı renk değişimleri gözlenir. Bu yüzden belirtiler tespit edilir edilmez hızlıca uzman bir dermatolog hekime görünmekte ve tedavi sürecini hemen başlatmakta büyük yarar vardır.

Vitiligo Hastalığı Tedavisi
İnsan bedeninde melanosit denilen hücreler cildimize rengini veren pigmentlerin üretimi görevini üstlenirler. Bu hücrelerin bir nedenden ötürü zarar görmesi ise pigment üretim sürecini aksatır ve Vitiligo dediğimiz hastalığa yol açar. Beyaz lekeler cildimizde oluşmaya başlar ve yayılma eğilimindedirler. Bazı lekeler vücudun tamamına yayılabilmektedir. Lekeler fark edilir edilmez tedaviye başlamak önem arz eder zira Vitiligo da varlığıyla kişilerin sadece cilt sağlığını değil psikolojik durumunu da olumsuz yönde etkileyen hastalıklar arasındadır.

Yara İzi Tedavileri
Yara izleri vücut dokumuz hasar gördükten hemen sonra doğal iyileşme süreci içerisinde meydana gelebilir. Cerrahi işlemler neticesinde oluşan kesi izleri, hayvan ısırmaları, akneler, yaralanmalar ve yanıklardan kaynaklanabilen yara izlerinin tedavisinde kullanılan çok sayıda yöntem vardır. Skar revizyonu, mikroiğneleme, enjeksiyon, koojenaz bu yöntemlerden bazılarıdır.

Yüz ve Dudak Dolgusu Uygulamaları
İnsan cildi zamana bağlı faktörlerden dolayı kırışıklığa ve sarkmalara maruz kalır. Göz, ağız, çene, burun, boyun ve alın bölgelerinde kendisini belirgin şekilde görünür kılan bu kırışıklık ve sarkmaları gidermek için yanaklara dolgu estetiği uygulanır. Dolgu estetiğinin ardından yüzdeki yorgun ifadeler yok olurken kişi arzu ettiği genç görünümüne kavuşur.