background

Göz Hastalıkları

Dünyam Hastanesi’nde gerçekleştirilen genel göz muayenesi 7 aşamadan meydana gelir.

Yaklaşık 30 dakika süren genel göz muayenesi sonucunda eğer retina problemi tespit edilirse veya doktor göz sinirlerinizde herhangi bir problem teşhis ederse muayene damlalı olarak 45 dakika sürebilir. Çok sayıda göz problemine önceden önlem almanızı sağlayacak genel göz muayenesinin aşamaları şu şekildedir:

  • Görme Keskinliğinin Test Edilmesi
  • Gözlük Muayenesi
  • Göz Kapağının Muayene Edilmesi
  • Göz Kaslarının Muayene Edilmesi
  • Göz Tansiyonunuzun Ölçülmesi
  • Biomikroskobik Muayene İşlemi
  • Göz Dibi Muayenesi
  • Herhangi bir göz probleminden şikâyetçi olmasanız dahi, her yıl düzenli olarak kapsamlı bir göz muayenesine girmek, uzun yıllar boyunca hayatın güzelliklerini sağlıklı gözlerle izlemeye devam etmeniz için son derece önemlidir. Kapsamlı bir göz muayenesi sonrasında göz sağlığınızın bir haritası çıkartılır ve beyin tümörü, AIDS, Alzheimer, Hipertansiyon, metabolik bozukluklar, diyabet ve Parkinson benzeri çok sayıda hastalığın erkenden teşhis edilmesine imkân sağlar.

    Katarakt

    Göz merceğinin doğal saydam yapısını yitirerek sertleşmesinin ardından oluşan ve tedavi edilmediği taktirde görme duyusunun kaybına sebep olabilen bir göz rahatsızlığı olan Katarakt, çoğunlukla yaşın ilerlemesinden dolayı ve orta yaş üzeri bireylerde gözlemlenir. Ancak radyasyon, genetik deformasyonlar, kortizon içerikli ilaçlar, toksik maddeler veya yüksek voltajlı elektrik gibi etmenler de yaştan bağımsız biçimde katarakta neden olabilir. Işığa karşı hassasiyet, renklerin soluk biçimde görülmesi ya da gece görüşünün azalması şeklinde kendisini gösteren hastalığın tedavisi ise mümkün ve kolaydır. Fonksiyonunu kaybetmiş olan göz merceği ameliyat ile çıkartılarak yerine yeni bir göz merceği yerleştirilir. Yaklaşık 20 ila 30 dakika arasında gerçekleştirilebilen bu operasyonun ardından hasta hemen sağlıklı şekilde görmeye başlar.

    Yakın Görme Problemi (Presbiyopi)

    40 yaş ve üzeri kişilerde gözlemlenen Presbiyopi, ilerleyen yaştan kaynaklı olarak yakını görememe sorunu olarak tanımlanır. Gözlerimizin içinde bulunan ve şekil değiştirebilen bir yapısı olan mercekler özel yetenekleri sayesinde cisimler yakına geldikçe şişerek şekil değiştirirler. Bu durum görme kalitemizi arttırır ve yakındaki cisimleri bu şekilde görürüz. Ancak 40 yaşın ardından göz merceğimiz bu yeteneğini yavaşça kaybetmeye başlar. 50 cm’den yakında duran cisimleri görmekte zorlanmaya başlarsak bu Presbiyopi’nin başladığının habercisidir. Göz içi trifokal mercek operasyonları ya da presbylasik lazer tedavileri sayesinde yakını görme problemi Presbiyopi kolaylıkla tedavi edilebilir.

    Retina

    Retina göz küremizin arka duvarını kaplayan ve görme hücrelerinin oluşturduğu bir çeşit ağ tabakasına verdiğimiz isimdir. Bununla birlikte retinayı kendi içinde 10 katmana ayırabiliriz. İnsan gözünün en karmaşık ve hassas noktası olan Retina, ışığın beynimize görüntü olarak iletilmesini sağlayan tabakadır. Retinada ortaya çıkan sorunlar bir göz bozukluğu değil göz rahatsızlığı olarak sınıflandırılır. Erken teşhis konulmasının büyük önem taşıdığı Retina problemlerinde koruyucu medikal tedavi ve cerrahi müdahalelerden faydalanılır.

    Göz Tansiyonu (Glokom)

    Glokom hastalığı halk arasında Karasu Hastalığı veya daha yaygın biçimde Göz Tansiyonu olarak adlandırılır. Görme sinirinin sürekli olarak göz içi basıncının yükselmesinden ötürü zarar görmesi olarak tanımlayabileceğimiz Glokom sonucunda kişinin görme alanı yavaş yavaş daralmaya başlar. Fark edilmesi ancak hastalığın ileri safhalarında mümkün olan Glokom (Göz Tansiyonu), erken tanı konulamazsa görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan, ciddi hasarlar meydana getirebilir.

    Göz içi basıncı normal seviyelerin üzerindeki bireyler bu hastalık için risk grubunu oluştururlar. Fakat bu göz içi basıncı yüksek olan her bireyde Glokom görüleceği anlamına gelmez. İlerleyen yaşa bağlı olarak 40 yaşından sonra Glokom’la karşılaşma olasılığı daha yüksektir. Genetik olarak ailesinde Glokom bulunan kişilerin de bu hastalıkla karşılaşma olasılığı daha yüksektir.

    Risk grubunda bulunan kişilerin göz muayenesine düzenli olarak gitmesi olası hastalıkların erken tanısının konulmasına ve ileride telafisi zor ya da imkânsız hasarların önüne geçilmesine olanak verir.

    Çocuk Göz Sağlığı

    Önemli göz hastalıklarının bir çoğunun izini çocukluk yıllarına kadar takip etmek mümkündür ancak ihmaller, yanlış veya eksik bilgiler nedeniyle bu hastalıklara çocuk yaşta önlem alınamadığı taktirde ileriki yıllarda tedavisi zor problemlerle karşı karşıya gelmek kaçınılmazdır. Buna karşın erken tanı ve doğru tedavi yöntemiyle sağlıklı gözlere sahip olmak mümkündür.

    Çocuklarda ilk göz muayenesini 2-3 aylık iken yapılması gerekmektedir. Bu sayede doğumsal göz hastalıklarının taraması gerçekleştirilebilir. Sonrasında ise ilk bir yaş ve devamında yıllık takiplerin yapılması gerekir. Çocuklarda meydana gelecek göz rahatsızlıklarının erkenden tanısının konulması ve tedavisinin erken başlatılması ancak bu sayede mümkündür.

    • Şaşılık (Gözde Kayma)
    • Gözde meydana gelen kızarıklık ya da sulanma
    • Takip etmeme
    • Ailede göz tembelliği teşhisinin bulunması
    • Bir gözü kısmak ya da kapatmak
    • Gözde titremeler
    • Göz bebeğinin beyaz ya da puslu renk olması
    • Cisimleri göze yakın tutması
    • Gözlerini sık sık ovuşturması
    • Ailede göz bozukluklarının bulunması
    • Prematüre doğum
    • Başını bir yana eğerek bakması gibi durumlar çocuklardaki göz bozukluklarının habercisi sayılabilecek belirtilerdir. Bu belirtilerin gerçekleştiği an vakit kaybedilmeksizin çocuk göz sağlığı uzmanı bir göz hekimine başvurmakta fayda vardır.

    Şaşılık

    İki gözün birbirleriyle olan paralelliğini kaybetmesi diye tanımladığımız şaşılık durumu sık rastlanılan bir problemdir. Her bir gözde 6 adet göz dışı kası bulunur ve bunlarda meydana gelen kuvvet azlığı ya da fazlalığı şaşılığa sebebiyet verir. Bazen her iki gözde de kayma meydana gelebilir. Bu durum altında yatan nedene göre kalıcı veya geçici şekilde ortaya çıkabilir. Şaşılık tek bir nedene bağlı olarak meydana gelmez, farklı durumlar şaşılıkla sonuçlanabilir. Erken teşhisin önem arz ettiği şaşılık durumunda eğer ilk göz muayenesi için geç kalınmışsa çocukların gözlerinde yalnızca estetik sorunlar değil, ömür boyu devam edebilecek görme azlığı problemleri de yaşanabilmektedir. Çocukluktan itibaren düzenli olarak göz muayenesine gitmek şaşılık dahil pek çok sorunu erken teşhis edip tedavi edilmesine olanak sağlar.

    Göz Tembelliği

    Gözde ve göz sinirlerinde hiçbir bozukluk olmamasına karşın, gözlerden birinin diğerine oranla ya da her ikisinin de normal sınırların altında bir görme kapasitesine sahip olması durumuna Göz Tembelliği denir. Doğum anının sonrasında öğrendiğimiz bir duyu olan görme, beynimizin gelişim sürecine bağlı olarak gelişir ve daha ayrıntılı şekilde görmeyi öğreniriz. Bu süreçte görmemizi engelleyen bir durum meydana gelirse, mesela bir gözümüzde diğerine kıyasla daya yüksek bir numara olursa o tarafta görme duyusu daha bulanık öğrenilir ve göz tembel kalır.

    Göz tembelliği tedavi edilmediği taktirde görüşümüz keskinliğini hızlı bir biçimde kaybeder ve derinlik algımız zayıflar. Gelişim sürecinde meydana geldiği için kişinin göz tembelliğinin farkına kendisinin varması oldukça güçtür. Şaşılık problemi göz tembelliğinin en yaygın sebepleri arasında yer alır. Hipermetrop, astigmat ve miyop gibi kırma kusurlarının gözlerden birinde diğerine göre daha fazla olması da göz tembelliğine neden olan en önemli faktörlerdendir. Siz de göz muayenelerini aksatmayarak Dünyam Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği sayesinde görme duyunuzu koruyabilir, kaybettiğiniz göz sağlığınızı yeniden kazanabilirsiniz.

    Göz Estetiği (Okülaplasti)

    Oküloplasti olarak adlandırılan Göz Estetiği operasyonları, gözyaşı yolları, göz kapakları ve göz çukurlarıyla ilgilenen bir uzmanlık dalıdır. Göz torbalarının alınması göz çevresi rahatsızlıklarının hem tedavisi hem de estetik cerrahi uygulamaları Okülaplasti ve cerrahisi sayesinde gerçekleştirilir.

    Vücudumuzdaki diğer dokulara kıyasla çok daha hassas bir bölge olan göz kapağımı cildi vücudumuzun en ince cilt bölgesidir. Oküloplasti cerrahisindeki en kritik noktalardan birisi sağlam dokulara zarar vermemek, yalnızca gerekli olan yere müdahale etmektir. Bu operasyonların estetik cerrahi ilkelerine hakim, göz kapağı anatomisini iyi bilen uzman bir oküloplasti cerrahı tarafından gerçekleştirilmesi büyük önem arz eder. Dünyam Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği’nde çok fazla vaka deneyimine sahip göz doktorları yer alır ve bu operasyonları başarıyla uygularlar. Siz de göz çevresi sorunlarınızdan Dünyam Hastanesi ile kurtulabilirsiniz.

    Kornea Hastalıkları

    Kornea gözümüzün en ön kısmında bulunan, ışığı odaklama ve gözümüzü dış etkenlerden koruma işlevi gören, görme fonksiyonumuzda büyük rol oynayan, gözümüzün eğimli ve saydam tabakasıdır. Göz doktorları, kornea morfolojisi ve fonksiyonunu değerlendirebilmek adına bazı cihazlardan faydalanırlar.

    Biyomikroskopi: Korneanın ve ön segmente ait başka yapıların binoküler biçimde incelenmesini sağlayan biyomikroskopide farklı kalınlıkta ışık demetleri, farklı açılardan gönderilir ve biyomikroskobun büyütmesi sağlanır. Bu sayede korneayı incelemek mümkün olur.

    Keratometri: Konrea tabakasının kırma gücünün ölçülmesini sağlayan bu işlemden konakt lens ve göz içi lens implantasyonu uygulaması öncesinde faydalanılır.

    Topografi: Kornea tabakasının ön yüzünün topografik olarak analiz edilmesini sağlar.

    Pakimetri: Kornea tabakasının kalınlığının ölçülmesine yardımcı olur.

    Korneanın Boyanarak Muayene Edilmesi: Kornea tabakasının yüzeyindeki kusurların floresseine ve rosebengal solüsyonu kullanılarak tespit edilmesine olanak verir.

    Kontakt Lens

    Kişideki görme bozukluklarının düzeltilmesi, göz renginin değiştirilmesi veya kornea hastalıkların tedavisi için kullanılan kontakt lensler tarihten günümüze büyük bir evrim geçirerek şu anki halini almıştır. 1800’lü yıllarda göz bebeğinin önünü tamamıyla kaplayan üfleme cam lenslerden yapılırken bugün incecik ve plastik kornea lenslerine dönüşmüştür.

    Artık günümüzde hem malzemesi hem de kullanım çeşitleri açısından elimizde çok fazla sayıda seçenek bulunmaktadır.

    Kişinin göz yapısına uygun bir kontakt lens seçimi göz hekimi tarafından göz muayenesi neticesinde yapılır. Muayene esnasında lensin derecesi, tipi, çapı ve taban eğrisi tespit edilir.

    Nörooftalmoloji

    İnsanlığın var olduğu tarihten bugüne halen daha en yaygın şikâyetlerden birisi baş ağrısıdır. İnsanlık nüfusunun yüzde 80’den fazlasının muzdarip olduğu baş ağrısı şikâyetinin sebeplerinden birisi de gözden kaynaklanan sorunlardır. Göz hastalıklarından kaynaklanan baş ağrılarının tedavisinde görev alan, göz ve sinir sisteminin ortak hastalıkları ile ilgilenen bilim dalına Nörooftalmoloji adı verilir.

    Bir cismin görülebilmesi, görüntünün ilk olarak gözde ardından da beynin arka kısımlarındaki görme merkezinde algılanması sonucunda gerçekleşir. Görme yollarımızda meydana gelen bir problem ani görme kayıplarıyla sonuçlanabilir. Çift görme, hayal görme, geçici görme kaybı, göz bebeklerinin büyüklüklerinde meydana gelen farklılıklar ve göz kapağında düşüklük gibi şikâyetleri bulunan kişilerin nörooftalmoloji hekimlerine danışması gerekir. Baş ve göz ağrılarının doğru teşhisi için kişinin öyküsü son derece önemlidir. Bu tedavideki başarı hasta ve hekim arasındaki uyumlu ilişki ve sürekli takip sayesinde mümkündür. Dünyam Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği size evrensel kalitede hizmet veren hekim kadrosuna ve teknolojik ekipmanlara sahiptir.

    Göz İçi İtihapları

    Göz yuvarlağının orta kısmında bulunan jel benzeri maddenin etrafı 3 tabakadan meydana gelen bir kılıf tarafından sarılıdır. Ortada bulunan tabakaya uvea ve uvea’da meydana gelen iltihaba da üveit adı verilir. Üveit gözümüzün uvea denilen ve koroir, iris, kirpiksi cisminden oluşan tabakaların tümünü ya da birini etki altına alabilir.

    Uvea günümüzde tıp dünyası tarafından gözün ayrı bir uzmanlık alanı olarak kabul edilmekte ve tanımlanmaktadır. Uvea’ya ilişkin hastalıkların teşhis ve tedavisi bağışıklık bilimi ve genetik alanlarda meydana gelen gelişmeler sayesinde desteklenmektedir.

    Yine doktor ve hasta arasındaki uyumlu ilişki, erken tanı ve düzenli takip sayesinde başarıyla sonuçlanan Göz İltihabı tedavisinde zarar gören göz yüksek bir başarı yüzdesiyle kurtarılmaktadır.

    Tedavi tamamlansa dahi hasta üç ayda bir periyotlar halinde takip edilmelidir. Hastalığın sessiz şekilde tekrarlama riski yüksektir ve bu yüzden rutin kontrollere ara verilmemelidir.

    Üveit oldukça karmaşık bir hastalıktır ve her hastada başka bir gelişim seyri izleyebilir. Bu yüzden tedavinin kişiye özel olarak planlanması ve uygulanması gerekir. Siz de Dünyam Hastanesi’nden randevu alarak göz hastalıklarından korunabilir mevcut hastalıklarınızdan kurtulabilirsiniz. Dünyam Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği sizlerin hizmetinde…